Dünyanın en prestijli moda etkinliği olan ‘Paris Haute Couture’, ocak ayının son günlerinde 2018 yaz sezonu defileleri ile bir kez daha gönülleri fethetti.
Türkiye’de halen tam olarak anlaşılmamış olsa da, marka kimliği, trendler, yaratıcılık, yaratıcılığa saygı gibi kodların doğmasını sağlayan bu olgu ile birlikte moda sektörü doğmuştur. İtalya, İngiltere ve Fransa kumaş üretiminde yaratıcılığı zirveye çıkarmış, ünlü işlemeci ustaları, ayakkabıcılar ve diğer yan sektörlerin de tasarım olgularını geliştirmek yöntemi ile dev bir sektörün tohumlarını atmışlardır.
KARL LAGERFELD PODYUMLARI SALLADI
2018 yaz sezonu Haute Couture defileler zincirinin star tasarımcısı, şüphesiz yine Karl Lagerfeld oldu. 1983 yılından bu yana, Chanel’in maestroluğunu üstlenmiş olan bu moda fenomeni, markanın kodlarını doğru kullanma yöntemi ve inanılmaz yaratıcılığı ile otuz beş yıldır zirvede. Zengin kültür birikimimin yanı sıra, eğilimlerin nereye gideceğini bir satranç oyuncusu gibi öngörme kabiliyeti ile de hayranlık yaratıyor.
Karl Lagerfeld, Chanel 2018 yaz sezonu defilesini Paris’in ünlü müzelerinden biri olan Grand Palais’nin kış bahçesinde sunmayı tercih etmiş bu kez. Tonlarca beyaz gülün dekor olarak kullanılmış olması ise akıllara Versailles Sarayı’nın ünlü ‘Küçük Park’ını getirdi.
Defilede neler mi vardı? Marka kimliğinin kodları olan tüvit, şifon, kamelya… Ancak 35 yıldan beri kullanılan bu kodlar nasıl oluyor da her seferinde izleyiciye heyecan veriyor, kadınların yüreğini hoplatıyor? Lagerfeld’in sihirli değneğinin sırrı da burada yatıyor işte. Aynı malzemeleri her seferinde değişik şekilde kullanma gücü.
Pastel tonlardaki tüvit tayyörlerdeki ince detaylar, aynı kumaştan tasarlanmış topuksuz kısa çizmelerle verilen ‘total look’ imajı ve salonun romantik atmosferi ile bütünleşen büyüleyici görüntü.
‘Transparan oyunları’ olarak nitelendirebileceğim ince tülden tasarlanmış tuvaletler, her biri birer tasarım ve atölye eseri olan siyah şifon elbiseler. Moda haftasının bir diğer önemli defilesi ise Maria Grazia Chiuri imzalı Dior oldu. Dior’un 2018 yaz sezonu defilesinin teması ise Sürrealizm’ olarak öngörülmüştü.
20. Yüzyıl başında doğmuş olan bu akımın önemli temsilcilerinden Leonor Fini’nin tablolarından esinlenilerek tasarlanan koleksiyonda, siyah-beyaz renk kombinasyonu ön plandaydı. Rüya, ilüzyon, fütürizm gibi kodların kullanıldığı defilede fantastik ve gerçeklik nosyonlarını iç içe geçirerek, Chirsitian Dior’un yakın dostu olmuş olan Fini’ye göz kırpılmış.
İş Sanat, Anadolu Sergileri’ni Denizli’nin Çal İlçesinde İbrahim Çallı Seçkisiyle Başlattı. İş Sanat, Cumhuriyet’in 100.…
Lee, keten ve müslin modelleriyle sıcak havalarda yüksek dozda konfor ve ferahlık sunuyor. Lee, rahatlığı…
Seçkin lüks konaklama ve yaşam tarzı markası Aman, Bodrum’da Aman Residences Bodrum’u hayata geçireceğini duyurdu.…
İş Sanat, çeyrek asırlık sanat yolculuğunda bir sezonu daha geride bıraktı. 25. sezon boyunca klasik…
Gastronomi dünyasının demokratik ve saygın restoran listesi World’s 50 Best listesine bu yıl da Türkiye’den…
İstanbul’un doğayla iç içe en sevilen gastronomi ve müzik festivali FoodieFest, 21 Haziran Cumartesi günü…