2018 yazının ilk moda tüyoları…

Dünyanın en prestijli moda etkinliği olan ‘Paris Haute Couture’, ocak ayının son günlerinde 2018 yaz sezonu defileleri ile bir kez daha gönülleri fethetti.

20. Yüzyıl başlarında, Charles Frederic Worth’ün saray terziliğinden ayrılarak kendi atölyesini açması ile Paris’te doğan Haute-Couture nosyonu, sadece Fransa’ya özgü prestijli bir gelenek olarak günümüze kadar geldi. Modanın bir sanat kolu olup olmadığı tartışmalarına da yol açan bu moda kolunu hazır giyimden ayıran özellik, defilede sunulan modellerin kişiye özel olarak dikilmesi.

Türkiye’de halen tam olarak anlaşılmamış olsa da, marka kimliği, trendler, yaratıcılık, yaratıcılığa saygı gibi kodların doğmasını sağlayan bu olgu ile birlikte moda sektörü doğmuştur. İtalya, İngiltere ve Fransa kumaş üretiminde yaratıcılığı zirveye çıkarmış, ünlü işlemeci ustaları, ayakkabıcılar ve diğer yan sektörlerin de tasarım olgularını geliştirmek yöntemi ile dev bir sektörün tohumlarını atmışlardır.

KARL LAGERFELD PODYUMLARI SALLADI
2018 yaz sezonu Haute Couture defileler zincirinin star tasarımcısı, şüphesiz yine Karl Lagerfeld oldu. 1983 yılından bu yana, Chanel’in maestroluğunu üstlenmiş olan bu moda fenomeni, markanın kodlarını doğru kullanma yöntemi ve inanılmaz yaratıcılığı ile otuz beş yıldır zirvede. Zengin kültür birikimimin yanı sıra, eğilimlerin nereye gideceğini bir satranç oyuncusu gibi öngörme kabiliyeti ile de hayranlık yaratıyor.

Karl Lagerfeld, Chanel 2018 yaz sezonu defilesini Paris’in ünlü müzelerinden biri olan Grand Palais’nin kış bahçesinde sunmayı tercih etmiş bu kez. Tonlarca beyaz gülün dekor olarak kullanılmış olması ise akıllara Versailles Sarayı’nın ünlü ‘Küçük Park’ını getirdi.

Defilede neler mi vardı? Marka kimliğinin kodları olan tüvit, şifon, kamelya… Ancak 35 yıldan beri kullanılan bu kodlar nasıl oluyor da her seferinde izleyiciye heyecan veriyor, kadınların yüreğini hoplatıyor? Lagerfeld’in sihirli değneğinin sırrı da burada yatıyor işte. Aynı malzemeleri her seferinde değişik şekilde kullanma gücü.

Pastel tonlardaki tüvit tayyörlerdeki ince detaylar, aynı kumaştan tasarlanmış topuksuz kısa çizmelerle verilen ‘total look’ imajı ve salonun romantik atmosferi ile bütünleşen büyüleyici görüntü.

‘Transparan oyunları’ olarak nitelendirebileceğim ince tülden tasarlanmış tuvaletler, her biri birer tasarım ve atölye eseri olan siyah şifon elbiseler. Moda haftasının bir diğer önemli defilesi ise Maria Grazia Chiuri imzalı Dior oldu. Dior’un 2018 yaz sezonu defilesinin teması ise Sürrealizm’ olarak öngörülmüştü.

20. Yüzyıl başında doğmuş olan bu akımın önemli temsilcilerinden Leonor Fini’nin tablolarından esinlenilerek tasarlanan koleksiyonda, siyah-beyaz renk kombinasyonu ön plandaydı. Rüya, ilüzyon, fütürizm gibi kodların kullanıldığı defilede fantastik ve gerçeklik nosyonlarını iç içe geçirerek, Chirsitian Dior’un yakın dostu olmuş olan Fini’ye göz kırpılmış.

 

Güncel yaılar

Yeni bir sahne, yeni bir ifade dünyası Paribu Art

Paribu Art; Türkiye kripto varlık ekosisteminin oluşumuna ve gelişimine öncülük eden  Paribu tarafından, Türkiye’de sanatın…

% gün önce

“Tat ve Sanat: Lezzetli Resimler” Sergisi Ankara Yolcusu

İstanbul’a veda eden “Tat ve Sanat: Lezzetli Resimler” sergisi, 16 Eylül’den itibaren İş Sanat Ankara…

% gün önce

Eda Ece, Sumru Yavrucuk ve İbrahim Selim’den yeni dikey dizi: “Yeni Nesil Aile”

Ekranların sevilen isimleri Eda Ece, Sumru Yavrucuk ve İbrahim Selim, eğlenceli aile komedisi “Yeni Nesil…

% gün önce

Bilgisayar Alırken Nelere Dikkat Etmelisiniz? Casper’dan Akıllı Seçimler

Yeni bir bilgisayar satın almak özellikle de teknolojik seçeneklerin çok hızlı değiştiği günümüzde oldukça dikkat…

% gün önce

Bodrum’da Sanat ve Tarihin Buluşması Devam Ediyor…!

Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü tarafından, Türkiye İş Bankası’nın katkılarıyla düzenlenen 22. Uluslararası Bodrum…

% gün önce

Lucca by the Sea: Bodrum Sahillerinde Müzik, Yemek ve Yaz Geceleri

Bodrum’un deniz kıyısında, gün batımından geceye uzanan bir deneyim: Lucca by the Sea, müzik, içecekler…

% gün önce