YAŞAM

Domuz gribinin faturası bana çıkmıştı, koronanınki de çıkarsa şaşırmam

Koronavirüs izlenimlerini almak için her geçen gün daha da Türkleştirdiğimiz yazarımız Jared Wall’a kulak veriyoruz. JARED WALL

Korona günlerini ABD’de karşılasam göremeyeceğim bir şey: Hızını alamayıp evdeki temizlikten dışarı taşan ve apartmanın koridorlarını bile elektrik süpürgesiyle alan teyzeler. Saygılar teyzelerim.

Havalar ısınınca yurdumun güzel insanlarının korona falan sallamayıp portatif sandalyelerini otoban kenarındaki çimlere atmaya ve trafik manzaralı çilingir sofralarını kurmaya devam ettiklerini görüyorum. Tasvip etmiyorum.

Boğazın şişmemesi için yoğurdu ısınsın diye dışarıda bıraktığın zaman Türklükte bir seviye daha atlamışsın demektir.

İçinde kapalı kaldığım eve bakarken aklıma geldi. İki yılda bir yeni bir eve taşınıyorum. O evi tam güzelleştirmişken başka bir kiracıya bırakıp yeni bir yere taşınmam gerekiyor. Bu anlamda emlak dünyasının Robin Hood’u olarak düşünebilirim kendimi.

Ortalıkta dolaşan virüsler olduğuna göre artık kalabalık yerlerde çalışanlara “kolay gelsin” yerine “geçmiş olsun” demek daha doğru olabilir mi acaba?

Herkesin koronavirüsten korktuğu bu günler bana 2008’de domuz gribinin Türkiye’yi vurduğu günleri hatırlatıyor. O zamanlar bana “Senin gibi insanlar bu virüsü” getirdi diyorlardı. Nedenini sorduğumda da “Çünkü domuz yiyorsun” cevabını alıyordum. Onlara hep “Bir yıldan uzun süredir dışarı da çıkmadım, domuz da yemedim” dediğimde de şöyle diyorlardı: “Olabilir ama daha önce yedin, artık DNA’nda var.” Şimdi size kötü bir haberim var: “Corona birasından da bol miktarda içmişliğim var.”

Jared Wall gibi bir ecnebi ismine sahip olduğunuzda yemek kuryelerine 5 lira bile bahşiş verseniz “Seni ucuzcu, bu sizin oralarda bir dolar bile etmez” gibi bakıyorlar. Dışarıdan yemek söylemez olunca bu bakışı unutmaya başladım.

Bazıları Türklerin koronavirüse genetik olarak bağışıklığının olduğunu söylüyor. Bence bizdeki şeytan çıkarma ayininde kullanılan kutsal su ve duaların yerine rakı ve İzmir Marşı konularak da bir şeyler denenebilir.

Virüs ortaya çıktığından beri marketlerde ilk biten ürün tuvalet kâğıdı. Belli ki herkes kendi poposunu kurtarmaya çalışıyor.

Koronavirüs yarasa çorbasından gelmiş ama ne hikmetse kelle paçanın virüsten koruduğunu söylüyorlar. Vay be, gerçekten çivi çiviyi söküyormuş.

Marketlerde makarna da bitiyor. Yalnız kimse İtalyanlara makarnayı üzerine yoğurt dökerek yediğimizi söylemesin. Şu sıralar daha fazla kötü haberi kaldıramazlar.

Okul tatil tarihleri virüs nedeniyle değişince herkesin yaz için yaptığı rezervasyonları da yanacak gibi görünüyor. Normalde Türk halkı buz gibi soğuk su içmeyi sevmez. Ama bence bunun üzerine bir bardak soğuk su içilir.

Paylaş

Güncel yaılar

Herkes İçin Sanat: Anadolu Sergileri

İş Sanat, Cumhuriyet’in 100. yılında İstanbul’da ziyarete açılan Türkiye İş Bankası Resim Heykel Müzesi’yle sanatseverlere…

% gün önce

“Yeni Nesil Aile” Dikey Dizisi Bmag’in Yeni Nesil İçerik Evreninde!

Özlenen aile sıcaklığını ekrana taşıyan, başrollerinde Eda Ece, Sumru Yavrucuk ve İbrahim Selim’in yer aldığı…

% gün önce

Nestlé Waters & Premium Beverages, Water Dine etkinliğinin ikincisini Casa Lavanda’da yapıldı

Doğal su kaynaklarını koruyarak gelecek nesillere aktarma odağında çalışmalarını sürdüren Nestlé Waters & Premium Beverages,…

% gün önce

İş Sanat’ta yeni sezon başlıyor

İş Sanat’ın yeni sezon programı, Türkiye İş Bankası Resim Heykel Müzesi’nin terasında gerçekleştirilen bir basın…

% gün önce

Yerli kahve markası Maestro konseptini yoğun katılımla tanıttı

Türkiye’de kahve kültürü giderek çeşitlenirken, tüketici beklentileri de hızla değişiyor. Artık sadece kaliteli kahve sunmak…

% gün önce

Yeni bir sahne, yeni bir ifade dünyası Paribu Art

Paribu Art; Türkiye kripto varlık ekosisteminin oluşumuna ve gelişimine öncülük eden  Paribu tarafından, Türkiye’de sanatın…

% gün önce