İstanbul’dan gitmeli mi gitmemeli mi?

‘Ben Fogle: Return to the Wild’ serisinden aldığı ilhamla şehir hayatını bırakan Aslıhan Gürbüz’le konuştuk.

Birçoğumuzun şehirlerle olan ilişkisi aşk ve nefret gönül bağında seyreder. Romantik ilişkilerin kaybedeni de kazananı da yoktur elbet ama şehir galip gelirse sonsuza kadar İstanbul’un kollarında buluverirsiniz kendinizi. Ya da bir kez bavulunuzu toplamaya cesaret edip yola çıkınca, son ‘İstanbul tabelası’na veda busenizi koyduktan sonra yepyeni bir hayatla da karşılaşabilirsiniz.

İlk adımı attıktan sonra nelerle karşılaşacağınızı merak ediyorsanız, 23 Eylül’den itibaren çarşamba günleri BBC’nin belgesel kanalı BBC Earth’te yayınlanan ‘Ben Fogle: Return to the Wild’ serisine göz atabilirsiniz.

Maceracı Ben Fogle, modern yaşamın koşturmacasına sırt çeviren ve dünyanın en ücra köşelerinde yeni hayat kuran insanları yeniden ziyaret ediyor. İlk gittiği mekân Avusturalya’da ücra bir adada yaşayan eski iş insanı David Glasheen’ın yeriydi. İkinci sezonda ise Kanada yabanında boz ayı rehberliği yapan eski bir savaş muhabiri, Georgia bataklıklarında orman Tarzan’ına dönüşen eski şehir işçisi ve geçirdiği trajik kazadan sonra Avustralya’da hortumların en çok görüldüğü bölgesine taşınan bir adam gibi ilginç kişilerle tanışabilirsiniz.
Boz ayı rehberliği yapmasa da buradan aldığı ilhamla hayatını değiştiren, hepimizin yakından tanıdığı biri daha var; Aslıhan Gürbüz

ŞEHRE DÖNMEYİ DÜŞÜNMÜYORUM

2019 yılında şehri terk ederek Ege’ye yerleşen oyuncu Aslıhan Gürbüz, bu
yolculuğun temellerini aslında 2017 yılında atmış. Yarı zamanlı olarak İstanbul’da yaşarken, arta kalan vakitlerde şehir dışına kaçtığı yıllardan sonra bir anda kendini tam zamanlı bir Egeli olarak buluyor.
Bir şehirlinin soracağı klasiklerden “İstanbul’u özlemiyor musunuz?” sorusunu biz de yöneltiyoruz kendisine elbette; “İnanır mısınız hiçbir şey yok!” diye yanıtlıyor gülerek. “Şehirdeyken özlemini çektiğim, 18 yaşımdan beri hayalini kurduğum bir hayatı yaşıyorum şu anda. Şehre dönmeyi düşünmüyorum.” diyor.

EMEKLİLİK HAYALİ OLMASINA GEREK YOK

Doğal hayata dönüş genelde emeklilik planları arasında görülür ama pandemi sebebiyle en sıkı şehir hayatı düşkünleri bile doğaya dikmişti. Kimileri için bir heves olarak aldı kimileri ise gereken ilk adımları pandemi sayesinde attı. Gürbüz’e göre “Hepimiz emekli olmayı beklerken doğadan uzakta ve stresle dolu bir hayat yaşıyoruz ve emekli olduğumuzda ise bir çoğumuzun doğada olacağı bir sağlığı olmuyor maalesef”.
Ancak doğaya dönmekten bahsederken küçük de bir not düşüyor: “Ben dağ başında toplumdan uzak bir hayat değil şehirden uzak bir kasaba hayatı yaşıyorum. Kasaba hayatı şehirden göç eden, kentsel alışkanlıkları ve bağımlılıkları ile gelen bireyler için elbet bazı zorluklar barındırıyor. Küçülmek ve uyumlanmak için gönüllü olunması gerekiyor gibi biraz da.”
Kendini gerçek anlamda doğanın kollarına bırakmak isteyenler için de birkaç tavsiye istiyoruz; “Doğal yaşam dediğiniz doğanın içinde bir zaman dilimi geçirmek ise mutlaka belli başlı bilgileri öncesinden edinsinler. Yaban hayatın hiç de şakası yok. Yok şehirden uzak kırsal bir hayat ise bahsettiğiniz, benim vereceğim ilhamla değil onların içinde ki doğa özlemi ve uyumlanma kabiliyeti ile olacak bir şey sanki (gülüyor)”.

 

Ben Fogle Hakkında: BBC, ITV, C5 ve Discovery için New Lives in the Wild de dahil olmak üzere çok sayıda programın sunuculuğunu üstlendi. Royal Geographic Society’nin bir üyesi ve WWF’in marka elçisidir.