Bu fotoğraflar sadece anı ölümsüzleştiren kareler değil, aynı zamanda arşivlerde yer alacak birer tarihsel belge. Üstelik İstanbul öyle fotojenik ki karantinalı halleri bile insanın kanını kaynatacak kadar güzel. Usta fotoğrafçılar Ali Kabaş, Mustafa Seven, Sinan Arslan ve Murat Baykara şehrin literatüre kazınacak hallerini İstanbul Life için görüntüledi.
FOTOĞRAF: ALİ KABAŞ
KÖPRÜDE SABAH
Gece, yavaşça siyah mantosunu sürükler
Vapurlar, şimdi suya bırakılmış kütükler
Ufuk, banyo edilen bir fotoğraf camıdır
Dağlar dudaklarını boyar pembe bir tüyle
Köprüde fersiz gözler açılır üzüntüyle
Sabah, ıstırap çeken kalplerin akşamıdır
Kollarını gererken iş bekleyen bir sandal
İlk ışıklar açılır esmer sularda dal dal
Rüya görür kıyılar bir uyanık uykuda
Gecenin bir mehtabı andırırken sonları
Gemi fenerlerinin ziyadan bastonları
Kaybolur ağır ağır kurşunileşen suda
Paslı mızraklar gibi uyuklayan direkler
Bir gün yapacakları muhayyel cengi bekler
Uçuşur beyaz deniz kuşları alay alay
Buruşuk bir deriyi andırır titreyen su
İner merdivenlerden ilk vapurun yolcusu
Uyandırır ihtiyar köprüyü bir tramvay
SABAHATTİN ALİ
FOTOĞRAF: MUSTAFA SEVEN
İSTANBUL
Evin içinde bir oda, odada İstanbul
Odanın içinde bir ayna, aynada İstanbul
Adam sigarasını yaktı, bir İstanbul dumanı
Kadın çantasını açtı, çantada İstanbul
Çocuk bir olta atmıştı denize, gördüm
Çekmeğe başladı, oltada İstanbul
Bu ne biçim su, bu nasıl şehir
Şişede İstanbul, masada İstanbul
Yürüsek yürüyor, dursak duruyor, şaşırdık
Bir yanda o, bir yanda ben, ortada İstanbul
İnsan bir kere sevmeye görsün, anladım
Nereye gidersen git, orada İstanbul
ÜMİT YAŞAR OĞUZCAN
FOTOĞRAF: MURAT BAYKARA
SİSTE SÖYLENİŞ
Birden kapandı birbiri ardınca perdeler
Kandilli, Göksu, Kanlıca, İstinye nerdeler?
Som zümrüt ortasında, muzaffer, akıp giden
Firuze nehri nerde? Bugün saklıdır, neden?
Benzetmek olmasın sana dünyada bir yeri
Eylül sonunda böyledir İsviçre gölleri
Bir devri lanetiyle boğan şairin ‘Sis’i
Vicdan ve ruh elemlerinin en zehirlisi
Hülyama bir eza gibi aksetti bir daha;
-Örtün! Müebbeden uyu. Ey şehr! -O beddua…
Hayır bu hal uzun süremez, sen yakındasın
Hâlâ dağılmayan bu sisin arkasındasın
Sıyrıl, beyaz karanlık içinden, parıl parıl
Berraklığında bilme nedir hafta, ay ve yıl
Hüznün, ferahlığın bizim olsun kışın, yazın
Hiçbir zaman kader bizi senden ayırmasın
YAHYA KEMAL BEYATLI
FOTOĞRAF: MUSTAFA SEVEN
NEYDİ O BİR ZAMANLAR
(…)
İstanbul ve sen / sırılsıklam yaşananlar
Yanardöner bir ayna yeniden ruhum
Çengelköy’de yaz, unutulmaz erguvanlar
Gözlerinin sisinde sevdalı bir yolcuyum
Hayal meyal gemiler, dumanlı ilkbahar
İstanbul ve sen / ikinizden kalanlar
Tekrar tekrar ısrarla yaşayıp durduğum
Çengelköy’de yaz, unutulmaz erguvanlar
Rüya mıdır gerçek mi kendi kendime sorduğum
İstanbul ve sen / neydi o bir zamanlar
ATTİLÂ İLHAN
FOTOĞRAF: SİNAN ARSLAN
İSTANBUL
(…)
Ben istanbul’a çok benzerim sevgilim
Onca iştiha içinde onca keder
Çın çın bin ses imkanıyken
Sesin göbeğinden çatlayıp orada kaldığı yer
(…)
Gezmediğin yerlerim vardır mutlaka
Beklerim, yeraltı mağ’raları
Bir ayağım geçmişte kalmış alamam
Öbürü koduğun bahtımmış, eline ayarlı
Sevgilim kış düşmüş dünyaya içimden
Eve nasıl varayım!
Bir kovuk, bir obruk oldum
Üstüm başım kar, yollar kapalı
BİRHAN KESKİN
İstanbul Life yeni sayılarının evinize gelmesini istiyorsanız TIKLAYIN