Sotheby’s Enstitüsü Direktörü gözünü İstanbul’a çeviriyor; sanat kitaplarının ünlü yayıncısı Skira, Türk sanatçı Nejat Satı’yı kataloğuna alıyor. Sanat dünyasından bu taze haberlerin detayları ve pandemi sürecinin sanat piyasasına etkisi Sevil Dolmacı ile söyleşimizde.
Röportaj: Selin Özavcı Tokçabalaban
Sevil Dolmacı Sanat Danışmanlık Şirketi’nin kurucusu ve sanat danışmanı Sevil Dolmacı ile dünyaca ünlü sanat kurumu Sotheby’s Enstitüsü Direktörü Kathy Battista heyecan verici bir işbirliğine gitti. Söze buradan başladık, pandemi sürecinde çevrimiçi sanat eseri alırken dikkat edilmesi gerekenlerden sanat piyasasının dinamiklerine uzandık.
Sotheby’s Enstitüsü Direktörü Kathy Battista ile işbirliğiniz taze bir gelişme. Neyi içeriyor bu işbirliği?
Kathy, bize sanatçı seçimi ve program oluşturma konusunda ve aynı zamanda ikinci el pazarda Amerika ile iletişimde kalmamız için danışmanlık veriyor. Dünyayla eşzamanlı genç yetenek keşfetme konusunda Türkiye’yi de radara sokmaya çalışıyoruz. Kathy sürekli atölye gezen, mezuniyet sergilerinde genç yetenek keşfeden muazzam biri. Keşfettiği birçok genç 5-10 bin bandından bugün dünyanın en önemli galerilerine geçerek (Gagosian, Perrotin vb.) 100 bin bandına geçmiş durumda. Türkiye için güzel işler yapacağımıza inanıyorum. Battista’nın danışmanlığı eşliğinde galerimiz yeni ve dinamik bir sergi takvimi hazırlığı içinde. Program dahilinde uluslararası ölçekteki sanatçılarla ilişki kurulurken, genç sanatçılarımızı da desteklemeye ve sanat piyasası içinde hızla yükselmelerini sağlamaya devam edeceğiz.
“Koleksiyon yapmak için önce bir dağılmak, sonra da toparlanmak gerekiyor. İçselleştirmeden, dikte ile yapılan her şey sonunda içi boş, ruhsuz bir sanat alımına dönüşüyor.”
Bir diğer yeni haber de Picasso, Miró, Matisse gibi sanatçıların kitaplarını da çıkaran dünya çapındaki yayınevi Skira ile sanatçı Nejat Satı için anlaşma imzalanması. Ne bekliyor bizi?
Nejat Satı’nın Skira yayınevinden çıkacak monografik kitabı, 2010 yılından itibaren sanatçının kariyeri boyunca üzerine çalıştığı beş serisine yoğunlaşacak. Skira’nın dünya çapındaki önemi sayesinde 10 yıllık kariyerinde Türkiye’de soyut sanat konusunda oldukça başarılı genç bir isim olarak Nejat’ın eserleri uluslararası platformda görünür olacak. Nejat’ın kariyerini gözlemleme fırsatı bulan Necmi Sönmez’in editörlüğünde çalışmayı sürdürüyoruz. Galeride şu an sanatçının ağırlıklı olarak Organic Abstract serisinden eserler yer alıyor. Bunun yanında Melankoli ve Nefs serisinden eserleri görmek de mümkün.
TÜRKİYE’DE SANAT SATIN ALIM VE YATIRIM HİKAYELERİ NAİF
Günümüzde sanata yatırımın dinamiklerini nasıl özetlemek gerek? Kimler sanat izleyicisiyken sanat satın alan konumuna yöneliyor?
Sanat yatırımı çoğunlukla sanatı sevmekle başlayan bir süreç. Son dönemde vergi muafı Hong Kong’da sıklıkla görülen sanat borsası gibi bir sistem henüz Türkiye’de yok. “Görmeden alınıp satılan eserlerin bir kâğıt misali milyon dolar işlem görmesi heyecan verici olsa da, bu ölçekte bir sistemi Türkiye’ye getirmek, uygulamak zor” diyebilirim. Türkiye’de daha naif satın alım ve yatırım hikâyeleri var. Sanat yatırımı yapmak için kesinlikle konuya hâkim bir danışmanınız olmalı. Evini veya ofisini dekore etmek isteyen pek çok kişinin, işin içine girdikçe büyük ölçekte alımlar yapmaya başladığına çok tanıklık ettim. “Sevmek ve sanatla yaşamaya başlamak, sanata yatırımın en önemli iki adımıdır” diyebiliriz.
Koleksiyoner olmak için nereden başlamak, nasıl bir yol izlemek gerek?
Koleksiyon yapmak için önce bir dağılmak, sonra da toparlanmak gerekiyor. İçselleştirmeden, kendi kendine yolunu bulmaya çalışmadan dikte ile yapılan her şey sonunda içi boş, ruhsuz bir sanat alımına dönüşüyor. Ben gelen müşterilerim ne istiyorsa oradan ilerlemeyi ve yavaş yavaş bilgi ile yolunu kendisinin bulmasını tavsiye ediyorum. Müşterime hiçbir zaman alım konusunda itici bir güç olarak varlığımı hissettirmem. Koleksiyon tanımlı, sınırları olan ve izleyiciye bir bilgi aktaran çerçeveye sahip olmalı. Koleksiyonerlik yolunda ilerleyenler bu bilgileri edindiğinde yolunu rahatlıkla çizebiliyor.
Danışmanlık verdiğiniz kişi ve kurumlarla iletişiminiz nasıl kuruluyor, koleksiyonerlerin hangi açılardan desteğe ihtiyacı oluyor?
Türkiye’nin 20 kişilik ekiple hizmet veren tek kurumuyuz. Kurumlar bizimle referanslarla iletişime geçiyor. Restorasyondan asıma, fiyat ekspertizliğinden orijinallik sertifikasına aracılık etmeye, depolama ve iklimlendirmeye kadar pek çok alanda hizmet veriyoruz.
4 MADDEDE SEVİL DOLMACI
‘50’
Kişisel koleksiyonunda Neş’e Erdok, Anselm Reyle, Haluk Akakçe, Jaume Plensa gibi isimlerden oluşan yaklaşık 50 eser var, Cy Twombly da yer alsın isterdi.
‘2.5 Milyon Dolar’
Bugüne kadar aracılık ettiği en yüksek satış İsviçre, Amerika hattında gerçekleşen bir çalışmayla 2.5 milyon dolara satılan bir Frank Stella eseriydi.
Botero’dan Zeid’e
Danışmanlık verdiği kurumlar arasında Esas Holding ‘Botero’, Demsa Holding ‘Motherwell’, Çiftay Holding ‘Doğançay’, Özgener Ailesi ‘Neşet Günal’, Densa Holding ‘Kemal Önsoy’, Demirören ‘Zeid portre’ gibi eserler öne çıkıyor.
Radarına takılanlar
Son dönemde radarına takılan isimler Theodore Boyer, İlana Savdie, Tina Lechner, C Finley, Felipe Pantone; sanat piyasasında yer almalarına katkısı olan isimler arasında Şahin Demir, Erhan Lanpir, Mevlüt Akar, Sinem Demirci, Yasin Uysallar sayılabilir.
Global sanat piyasasına COVID-19 etkisi
Sevil Dolmacı, tüm dünyayı etkileyen pandemi sürecinin sanatı hem yurtiçinde hem de yurtdışında çevrimiçi platformlardan ve sosyal medyadan sıkı bir şekilde takip etme eğilimi yarattığını anlatıyor. Sanatla kurulan bu yakın ilişkinin satın alımları teşvik ettiğini, TL bazındaki fiyatlar yükselen dolar karşısında otomatik olarak geriye çekilse de döviz yatırımı olan kesim için sanat eserlerinin makul seviyelere gelmesinin satış grafiğini yükselttiğini de ekliyor. Bu süreçte artan çevrimiçi satışlarda orijinallik ve kondisyon konusunda çok dikkatli olunması gerektiğini, görmeden eser almanın tercih edilmemesini önerirken para aktarımında siber dolandırıcılığın ciddi boyutlarda olduğu konusunda da uyarıda bulunuyor.