Gardırobumuzu mevsimlere göre elden geçirirken, evlerimize de küçük dokunuşlarla yeni bir hava katabiliriz. Mekanları bir sihirbaz gibi tek günde değiştirdikleri Boom Room konseptiyle tanınan Pekmez+Boz Mimarlık’ın kurucuları Elmon Pekmez ve Nükhet Boz ile bir araya geldik ve sorduk: Evlerimizi çok büyük çaba ve bütçe gerektirmeyen yaratıcı hamlelerle nasıl yenileyebiliriz? Not almaya hazır mısınız?
Mimariye, dekorasyona biraz meraklıysanız onların adını çoktan duymuşsunuzdur. Pekmez+Boz Mimarlık’ın kurucuları Elmon Pekmez ve Nükhet Boz. Bu iki yaratıcı mimar, yıllara yayılan arkadaşlıklarını iş hayatında ortaklığa dönüştüreli tam 10 yıl oldu. Bu 10 yıl içinde kendi geliştirdikleri konsept Boom Room ile sayısız mekânı hızlıca dönüştürüp, bambaşka bir ruhla buluşturdular.
Bu iki başarılı mimarın mekânlara neler katabileceğini anlamak için Yeniköy’deki, müthiş Boğaz manzaralı ofislerine uğramanız yeterli. Burada eski bir taş kurnanın nasıl güzel lavaboya dönüştüğünü de görebilirsiniz, cam bir sanat eseri olduğunu düşündüğünüz bir objeye dokunmaya kıyamazken, aslında silikondan yapılmış olduğunu anlayınca küçük bir şok da geçirebilirsiniz. Kendi yarattıkları Boom Bastık markasının yastıkları arasında kendinizi “Hepsini birden alsam keşke” derken de bulabilirsiniz.
Biz Boom Room konseptine dönelim: Pekmez ve Boz, insanların evlerinin bazen tamamını değil bir odasını değiştirmek isteyebileceği fikrinden çıkmış yola. Malum devir hız devri. İçinde zaman geçirdiğimiz mekanları yenilemek, değiştirmek istesek buna bazen zaman yetmiyor, bazen bütçe… Bazen ikisi birden olsa da, insan profesyonel bir gözden destek almak isteyebiliyor. Boom Room işte böyle anlarda imdada koşuyor. Diyelim, evinizin sadece salonunu yenilemek istiyorsunuz. Ama aslında koltuğunuzdan memnunsunuz ya da aile yadigarı bazı objeleriniz var onları korumak istiyorsunuz. Pekmez ve Boz gelip sizinle ve varsa evde yaşayan diğer kişilerle de görüşüyor, kapsamlı anketler yapıyor. Bu değişime dair ne istendiğini tespit ediyor. Elinizdeki bütçeyi de kendilerine iletiyorsunuz, onlar bu bütçe dahilinde bu değişiklik üzerine çalışıyor. Sonrasında bir gün gelip alt yapı işlerini hallediyorlar, bir başka gün de gelip tamamen dekorasyonu değiştiriyorlar. O sırada siz o mekanda olmuyorsunuz. Ve akşam geldiğinizde Boom! Sabah çıktığınız yer o akşam bambaşka bir mekana dönüşmüş oluyor. İnanılmaz sürprizli! Tabii mekanın sahibini çok iyi anlayıp dinledikleri için bu dönüşüm karşı tarafı mutlu ediyor, yani sizin hiç aklınızda fikrinizde olmayan bir dönüşümün yaşanması mümkün değil. Rahat olun.
Bu iki mekan sihirbazını bulmuşken, tabii ki kendi kendimize ne tür dönüşümler yaratabileceğimize dair tüyolar aldık. Kıyafetlerimiz gibi evlerimizi de mevsimlere göre küçük dokunuşlarla dönüştürsek güzel olmaz mı? “Neler yapabiliriz diye soruyoruz?” Pekmez ve Boz’a, işte onlardan gelen bazı yaratıcı fikirler:
- Evin havasını hızlıca değiştirmenin en kolay yollarından biri yastıklar. Koltuğunuzda kullandığınız yastıkların renklerini ve dokularını mevsimlere göre yenileyebilirsiniz. Kışın tarçın rengi, kürklü kumaş gibi alternatifler ortamı ısıtırken bahar ve yaz dönemlerinde onları kaldırıp mevsime daha uygun yastıkları kullanabilirsiniz.
- Koltuk kılıfları da yine mevsimlere göre değişebilir, bununla uğraşmak istemezseniz kanepe üzerine atacağınız büyük throw’lar ile de bu yeniliği yakalayabilirsiniz.
3. Büyük bir kasenin içine koyacağınız mevsim meyveleri de mekana o dönemin enerjisini taşır. Kışın ahşap bir kase içine nar koyabilirsiniz, bahar yaz döneminde beyaz kaselere limonlar çok yakışır. Yüksek cam objelerin içine de koyabilirsiniz bu meyveleri, hem dekoratif dururlar hem de mutfakta kullanabilirsiniz.
4. Hasır sepetleri hemen her mekana çok yakışıyor, ortalıktan görünmesini istemediklerinizi bu sepetlerin içine koyun. İşte hemen şık bir organizatörünüz oldu!
5. Yüksek ihtişamlı dallar, doğanın taze enerjisini mekanlara taşır. Üstelik de bedava… Dışarı çıkın ve beğendiğiniz yeşillikleri toplayın, uygun camlara yerleştirin. Bu dalları her mevsim yenileyebilirsiniz.
6. Kış geldi kırmızı kullanmalıyım, bahar geldi yeşile dönmeliyim gibi klişe fikirlere takılmayın. Her mevsim içinizden geçen tonları evinize, ofisinize taşıyabilirsiniz. Özellikle evlerimiz bize huzur vermesini istediğimiz mekanlar olduğu için, kendinize “Bana ne huzur veriyor” diye sorun. Bu, bir köşeye gramofon koymak da olabilir, mumlarla aydınlanan bir alan yaratmak da…
7.Kullandığınız mekanın dağınık ve karışık olması insan ruhuna iyi gelmiyor. Bu bilimsel olarak da ispatlandı. O yüzden fazlalıklardan kurtulun. Gardırobunuzdaki eskileri, kullanmadıklarınızı elediğiniz gibi eşyalarınızdaki gereksiz parçalara da veda edin.
8. Halılar ve perdeler evin havasını değiştiren yegane unsurlardan. Kendinize yazlık ve kışlık olarak alternatifler yaratabilirsiniz. Özellikle deponuz ya da ardiyeniz varsa kışın ipekli, yünlü halılar kullanıp yazın hasır ya da jüt kilimlere geçiş yapabilirsiniz. Kışın kullandığınız fon perdeleri kaldırıp, yazlık seçenekleri devreye sokabilirsiniz.
9.Duvarlarda renk değişikliği istiyor ama tüm evi boyatmayı göze alamıyorsanız, yemek masasının yanındaki ya da yatağınızın arkasındaki duvarın rengini değiştirerek de büyük değişimler yakalayabilirsiniz. Üstelik bunun için boya ustası aramanıza bile gerek yok. Alın istediğiniz renk boyayı, kendiniz boyayın. Rengi yenilenen duvara asacağınız farklı bir tablo da yeniliği kuvvetlendirir.
10. Kokuların gücünü asla unutmayın! Kışın tarçın, zencefil gibi insanın içini ısıtan, bahar-yaz dönemlerinde ise yasemin gibi mevsimin ruhunu evinize taşıyan ferah kokulardan yararlanın.
11. Bitkiler ve ışık asla atlamamanız gereken bir başlık. Evinizde mutlaka bakabileceğiniz bitkiler bulundurun. Aydınlatmada bazı yenilikleri yine küçük adımlarla sağlayabilirsiniz. Örneğin iki üç kitabın üzerine koyacağınız top ışıklar bir çırpıda ortamı değiştirir.
12. Ne tür bir yenilik yaparsanız yapın, mutlaka objelere farklı bir gözden bakmayı deneyin. Objeleri elinize alıp, ters çevirin örneğin. Farklı açılardan bakarken o objenin başka bir işe yarayabileceğini görebilirsiniz. Bunu bir oyuna çevirin. Hiç tahmin etmeyeceğiniz bir objeden işlevsel yeni bir ürün çıkabilir.
