Enerjisi bomba, çılgın mı çılgın, deli mi deli. İbiza’ya hiç gitmemiştim ama en çok gece hayatından bahsedildiğini duymuştum. Aslında adanın gündüzü bir başka, gecesi de. Dr. Jekyll ve Mr. Hyde gibi. İki kişilikli İbiza. Gündüzün güzide tatil beldesi, gece deliriyor. Dünyaca ünlü DJ’lerin sabaha kadar müzik yaptığı kulüplere, çılgın şovların olduğu barlara kendinizi kaptırmamanız büyük bir başarı.
İspanya’nın özerk bölgelerinden Balear Adaları’ndan biri olan İbiza, eğlenmeyi sevenlerin vazgeçilmezleri arasında ilk sırada. Dünya jet sosyetesinin tercih ettiği bu yerde her an ünlü bir simayla karşılaşabilirsiniz. Masmavi denize upuzun kumsalların eşlik ettiği ada, aynı zamanda ‘özgürlükler adası’ olarak da biliniyor. Sadece İspanya’nın ve Avrupa’nın değil dünyanın en önemli eğlence merkezlerinden biri kabul ediliyor. Adadaki evlerin beyaz renkli olmasından dolayı beyaz ada da deniliyor.
Ada doğasıyla, çam ağaçlı yollarıyla tam bir Akdenizli. İsimlerinden biri de ‘Pitiusa’. Uzun yıllar Orta Çağ’da Arapların yönetiminde kalmasının etkisiyle adının Arapça Yabisah’dan geldiği söyleniyor. Çam ağaçlarıyla kaplı demekmiş anlamı. İbiza Town, Santa Eularia del Rue ve Sant Antoni de Portmany isimli üç şehri var adanın. En büyüğü İbiza Town. Şehir aslında Anadolu’nun güney kıyılarında ticari kolonileri olan Fenikeliler tarafından M.Ö 650 tarihinde kurulmuş.
UNESCO dünya mirası listesinde yer alıyor. 60’lı yıllarda ortaya çıkan hippi hareketi sonucu, Avrupa’nın çeşitli ülkelerinden gelen hippilerin adada bir koloni kurmasıyla tanınmış.
İbiza Town’da görülmesi gereken yerler arasında D’alt Villa yer alıyor, burası tarihi şehir. Denizden yaklaşırken muhteşem bir görüntüsü var, özellikle de gün batımında. Tarihi şehrin ana girişi Portal de ses Taules. D’alt Villa’nın içinde 16-17. yüzyıllar arasında inşa edilmiş Barok kilise Santo Domingo’yu, eski belediye binasını, 14. yüzyılda mimarisi gotik olan, 18. yüzyılda Barok mimariye uygun restore edilen katedrali ziyaret edin. 15. yüzyılda yapılmış ve şu an müze olan Puget’yi, Sant Ciriac Şapeli’ni, Guillem de Montgr Heykeli’ni de görülecekler listenize ekleyebilirsiniz.
İrili ufakli 56 tane koy var adada. Bazı koyların tepelerindeki sura benzeyen yapı kalıntıları korsan gözetleme kuleleri. Bir kuleden yakılan ateşi diğer kule görebiliyor ve böylece bir saldırı halinde kulelerdeki ateş sayesinde halk kiliselere saklanabiliyormuş. Koyları dolaşmak için mutlaka araç kiralayın. En güzel koy turkuaz rengi denizi ve bembeyaz kumsalıyla Portinatx. En ilginç koy ise Port de Benirras. Pazar günleri adada yaşayan hippiler Benirras’da toplanıyorlar. Çarşamba günleri Benirras’da Hippi Pazarı kuruluyor. Önceleri sadece hippilerin olduğu pazar, turistlerin artan ilgisiyle adada yaşayan halk tarafından da ürettiklerini satabilecekleri bir pazar olmuş. Burada müzik ve gösteriler yapan insanlarla beraber hoşça vakit geçirebilirsiniz.
MUHTEŞEM PLAJLAR
İbiza aynı zamanda meşhur plajlarıyla da tanınıyor, milyon dolarlık yatlar dikkat çekiyor. Bora Bora, Salinas ve Sant Antonio plajları en popüler gündüz mekanları. Adanın en doğal plajlarından bir tanesi Salinas. Tuz çıkarılan bölgede kurulan plaj doğal sit alanı, inşaat yapılamıyor. Koca bir tuz dağı, gerçekten ilginç. Gün batımının bir ritüel olduğu Cafe Del Mar, San Antonio Plajı’nda. Plajdan gün batımını izlemek o kadar moda ki buraya gün batımı turları düzenleniyor. Aynı gün batımını önündeki kayalıklardan da izleyebilirsiniz. Son zamanların moda plajı ise Experimental. Kayalıkların yeşille ve maviyle buluşmasından siz de çok etkileneceksiniz. İbiza’da evlenmek isteyenlerin tercih ettiği adreslerden biri. Malum son zamanlarda trend oldu plajda evlenmek.
Eğer eğlence tavan yapsın istiyorsanız bir önerim de Blue Marlin Otel ve plajı olacak. Otel ve önündeki amorf şekilli havuz ile kumsal gün boyu ünlü DJ’lerin müzikleriyle çınlıyor. Bana biraz fazla gelse de bundan hoşlanacak pek çok kişi olduğunu bildiğim için paylaşmak istedim. Öğle yemekleriyle popüler Es Cavalet isimli plajı da atlamamak lazım. Aynı konseptle birbirleriyle yarışan plajlardan biri de burası.
