Seyrantepe’yi nasıl bilirdiniz? Cevabınız otomobil tamircilerinden ibaretse, semti bir kez daha gözden geçirin. Gece kulübünden pavyona, direk dansı stüdyosundan internet televizyonuna, Sanayi’deki esnafla tanışın. BERNA ABİK
№12: JOY OF POLE
Sevinç Hall
Esnaf değişime uydu
İlk pole (direk dansı) stüdyomuz Karaköy’deydi. Seyrantepe Sanayi’ye, yüksek tavanlı bir yer ve daha geniş alanımız olacağı için taşındık. Ayrıca direk ve diğer malzemelerin üretimi için usta ve hammaddeye yakın olmak da işimize geldi. Seyrantepe esnafı buradaki değişime çok iyi uyum sağlıyor. Bizi de çok güzel karşılamış ve sahiplenmişlerdi. Umarım bu ruh böyle devam eder.
Olaya feminist yaklaştım
Avustralya’da yaşarken bir tesadüf eseri kendimi bir pole stüdyosunda bulmuştum. Türkiye gibi kadınlığın bastırıldığı bir ülkede bunu yücelten bir sporun olması gerektiğini düşündüm. Biraz feminist yaklaştım olaya ve sonuç olarak da 10 yıldır eğitmenlik yapıyorum. Eskiye göre kadınlar bu spora daha sıcak bakıyorlar ama hâlâ çekinenler de var. Öğrencilerin Instagram’da rahatça video paylaşabilmelerinin direk dansı kültürünün yaygınlaşmasına çok faydası oluyor.
№26: DUST9
Jeff
burada ve neredeyse 24 saat aktif bir hayat var artık.”
Beş yılda inanılmaz değişim
Seyrantepe tam 12 yıldır hem evim, hem stüdyom hem de eğlence mabedim oldu. Burası son beş yılda inanılmaz bir kabuk değiştirdi. Şehrin hem göbeğinde hem de merkezden soyutlanmış bir bölgede. İstanbul’un en eski pavyonları burada ve birçoğu hâlâ ilk günkü gibi bozulmadan ayakta kalmayı başarmış. Arada sırada küçük ziyaretler yapsam da yine de eski tadı yok tabii.
Parolayı söyle, partiye gir
Moda ve film endüstrisi için karakter tasarımı yapıyorum. Saç, makyaj ve plastik makyaj başlıca uzmanlık alanlarım. Bu evde yaşamaktan ve soba ile mücadele etmekten çok keyif alıyorum. Arada şifreyle girilebilen partiler düzenliyorum. Bir gün size de mesaj gelebilir, o yüzden şifreyi unutmayın.
№80: PERVERAN
Si̇may Bülbül
yenilenmiş bir fabrika binasında.
Fabrikada yaşayan markalar
Yurtdışında birçok tasarım merkezi ve ofisi bu tip sanayi yapılarının içerisinde yer alıyor. Türkiye’de bu çok yeni bir kavram. Seyrantepe bu bağlamda çok keyifli bir gelişme gösteriyor. Birçok moda tasarım markası, ajans ve fotoğraf stüdyosu Sanayi’ye taşınmaya başladı. Buradaki tasarım değişimi dünya vizyonundaki bir yerleşime doğru dönüşecek. Benim yaptığım koleksiyonlar ve hikâyeler her zaman farklı dokular içerisinde yer aldı. Şimdi de yeni binamız Sanayi’nin içinde yenilenmiş bir fabrika binası. Nişantaşı’nın lüks dokusu yerine Sanayi’nin endüstriyel yapısı benim markam ile daha çok özdeşleşiyor.
Kırmızı Çocuklar için çalışıyor
Perveran’ın ikinci katında, benim en değerli projem olan ve geliri Kırmızı Çocuklar Derneği’ne giden ürünler var. Derneğin önemli üç misyonu bulunuyor. Birincisi koruyucu aileliği anlatmak. Bu çok önemli çünkü en köklü çözümlerden biri koruyucu ailelik. İkinci misyonumuz dernek üssümüzdeki bilim ve tasarım merkezimiz. Yurtta yaşayan çocuklar için workshop’lar düzenleyerek yurt dışarısında da sosyalleşmelerini sağlıyoruz. Üçüncü misyonumuz ise 18 yaş üstü yurttan çıkan gençleri kapsıyor. Çok fazla ihtiyaç konusu var. Burada burs, ev, eşya, staj gibi konularda yardımcı olmaya çalışıyoruz. Tüm bu konular için çok geniş bir gönüllü ekibi kurduk.
№13: MEDYASCOPE
Burak Tatari̇
Manuel Çıtak’ın fotoğraf stüdyosuydu.
Metroya yakın olmak işimizi kolaylaştırıyor.
İkram da var, kavga da
Beş yıl önce, semte bir internet televizyonu olarak geldiğimizde, otomobil tamircileri dışında sadece Kolektif House vardı. Medyascope’ta çalışan insanların profili başta mahalleye ilginç gelse de sonra giderek birbirimize alıştık. Karşı komşumuz ne zaman mangal yaksa tabak tabak et veya balık getiriyor, komşular birbirlerine çay ısmarlıyorlar. Sokakta kavga çıktığı zamanlar da oluyor tabii.
Pavyonda buluşuyoruz
Buranın halis muhlis kendi eğlencesi pavyon! Birçok pavyon var. Medyascope’tan arkadaşlarımızın çokça gittikleri Zaruret diye bir meyhane var. Ancak bizim arkadaşlar dışında pek fazla kadına rastlayabileceğiniz bir yer değil. Yemek konusunda ise Hüsnü Baba Kokoreç ve Bay Çöp Şiş… İkisi de alanlarında İstanbul’un en iyilerinden. KLEIN, semte gelen insanların profilini epey değiştiriyor tabii. Ama o saatte bile Sanayi Mahallesi’nin esas ruhunu burada çalışanlar oluşturuyor bence.
Son 15 günde neler oldu?
Medyascope’ta hafta içi her akşam 19.00’da ana haber bültenini sunuyorum. Ayrıca ağustos ayından bu yana ‘2hafta 1gün‘ adlı bir podcast programı yapıyorum. Ahmet Ümit, Ezel Akay, Pelin Batu, Serdar Kuzuloğlu, Kerem Görsev gibi isimlerle son 15 günde neler okuduklarını ve izlediklerini konuşuyoruz.
№15: KLEIN SANAYİ
Orkun Bozdemi̇r
bir mekân oldu.”
Artık yadırgamıyorlar
Burası zorlukları olan bir lokasyon, hatta bir destinasyon. Çok sevdiğimiz bir yapıyı, uzun zamandır hayal ettiğimiz özel, sıradışı ve samimi bir KLEIN mekânına çevirdik. İsmini de ‘KLEIN Sanayi’ koyduk. Esnafla çok saygılı ve anlayışlı bir ilişkimiz var. Başta, normal olarak, yadırgamış olsalar da artık bizi kendilerinden görüyorlar.
Burası bir gastronomi cenneti
Önceleri “Yeter ki karnımız doysun” diyorduk. Ne büyük cehalet! Burası hiç beklenmedik bir şekilde gastronominin gizli cevheri. Hemen yan komşumuz Troika gerçekten çok iyi kahve yapıyor. Bir üst sokağımızda Hüsnü Baba var. İzmir kokoreci ile ünlü ama her şeyi çok özenli yapıyor, anlatsam sayfalar yetmez. Çevremize o kadar çok anlattık ki KLEIN misafirlerinin bize gelmeden önceki buluşma noktası haline geldi. Sokak köşelerindeki köftecilerin de hepsi çok iyi.
Yeni açık hava mekânı geliyor
KLEIN Phönix, çok özel bir yerde. Yaşı yetenler için 2019’un bulunduğu arazi, yaşı az yetenler için Maslak Venue, yaşı yetmeyenlerin ise Maslak Arena olarak bildikleri yapının içinde. Bu kadar önemli bir mirası yüklenmek çok büyük bir sorumluluk. Aldığımız bayrağı ileri taşıma misyonumuz var. 2 bin 500 kişilik kapalı alanımız var. 4 bin kişilik açık alanıysa haziran ayında açmayı planlıyoruz. Yasal saat sınırı olan 00.00’dan sonra, hemen yanındaki kapalı alanımızda etkinlikler devam edebilecek. Bu da diğer açık hava mekânlarında olmayan çok büyük bir avantaj.
YEMEDEN DÖNME
DANA BURGER
Giriş katın büyüklüğüne aldanıp merdivenleri görmezden gelmeyin. Basamakların sonunda Sanayi Mahallesi’nde değil de Nişantaşı’nda bir bahçede oturduğunuzu hissettiren terasa çıkıyorsunuz. Mönüdeki karaburger hem fotojenik hem de lezzetli.
Fatih Cad. No: 79
HÜSNÜ BABA KOKOREÇ
Yemek fotoğrafı çekmeyi seviyorsanız, tadına bakmadan önce çekin. Yoksa geriye fotoğrafını çekecek bir kokoreç kalmıyor. Tabağı silip süpürmeniz an meselesi.
Fatih Cad. No: 85
BAY ÇÖP ŞİŞ
İkram olarak közlenmiş soğan, közlenmiş biber, ezme, salata ve soslu lavaş geliyor. Çöp şişin bir porsiyonunda 10 şiş var. Etin yanına açık ayran söylemeyi de ihmal etmeyin.
Fatih Cad. No: 83/A
HAREKET ARAYANLARA
TOPUKLUYLA KIVIR
High heels dance (topuklu ayakkabıyla dans), hip hop dance ve urban dance gibi birçok havalı dans çeşidi eğitimi bulunan mekânda, dersler başlar başlamaz Sanayi’den ABD’deki bir dans stüdyosuna ışınlanıyorsunuz. Instagram hesaplarında MTV kliplerini andıran Dans Fabrika paylaşımlarını gördükten sonra içinizin kıpır kıpır olması çok normal, endişelenmeyin. Birçok kadın şehirdeki düz yolda bile topuklu ayakkabı ile yürümeyi beceremiyorken, topuklularla kıvrak hareketler içinde dans eden insanları izlemek gurur ve cesaret verici.
TERS TAKLA AT
Bir çatıdan diğer çatıya zıpla, orada bir takla at, duvara tırman ve ters takla at, sonra tekrar bir çatıya zıpla ve üçlü salto at. Filmlerde gördüğümüz duvardan duvara zıplayan bu adam ve kadınlara “Nasıl oluyor bu iş?” diye hayretle bakmakla yetinmeyebiliriz. Acrodemy’deki Parkour ve Free run olarak ikiye ayrılan derslerden birini tercih ederek, çatılarda geçecek kariyerinizin ilk adımını atabilirsiniz.
YAZI: Berna Abik
FOTOĞRAF: Avşar Gülener
