Usta müzisyenler İlhan Şeşen ve Vedat Sakman yıllara dayanan dostlukları ve müzikal birlikteliklerini, Sony Music etiketiyle yayımlanan ‘Akustik Hikayeler’ albümüyle hayranlarıyla buluşturdu.
ZEYNEP GÜLER CEYLAN
Arşiv niteliğindeki, her biri klasikleşmiş İlhan Şeşen ve Vedat Sakman şarkılarından oluşan albümde toplam 10 şarkı bulunuyor. 1984 yılında tanışan iki müzisyen, albümün çıkış hikâyesinin yedi yıl önceye dayandığını söylüyor. İlhan Şeşen, bir başucu albümü niteliğini taşıyan ‘Akustik Hikayeler’in öyküsünü şöyle anlatıyor: “Benim Kuzguncuk’ta bir stüdyom vardı. Vedat’ı bana ses kaydını öğretmesi için çağırdım. Geldi, öğretti. Sonra bir antikacı arkadaşımızın dükkânında çay içtik. Antikacı bana, bir gece dükkânında müzik yapıp yapamayacağımı sordu. Vedat’la birlikte yapabileceğimizi söyledim. Bir gece yaptık. Güzel oldu. Sonra diğer salonlarda çaldık. 150 konser verdik. Bunu kayda geçirmesek olmazdı. ‘Akustik Hikayeler’ albümü böyle doğdu.”
“Kafe, restoran gibi yerlerde de müzik çalınmaz oldu. Hatta çalınan yerlerde ‘Müziği kapatır mısınız?’ diyorlar. Herhalde artık müzisyenlerin kendilerini sorgulama zamanı geldi. Nerede hata yaptık ki insanlar müzikten bu derece uzaklaşır oldu diye.”
DİĞER ŞARKILAR ALINMASIN DİYE GÖNLÜMÜZÜN İSTEDİĞİNİ SEÇTİK
Albümdeki şarkıların seçiminde duygusal davrandıklarını belirten Vedat Sakman, “Çok uzun uzadıya bir hesap yapmadık. Gönlümüzün istediği gibi seçtik. Diğer şarkılarımız alınmasın diye” diyor. Sözü ve müziği Vedat Sakman’a ait olan ve sanatçının kendisi başta olmak üzere daha önce başka sanatçılar tarafından da seslendirilmiş olan albümün açılış şarkısı ‘Ankara’da Aşık Olmak’, ilk kez bir albümde İlhan Şeşen tarafından seslendiriliyor.
Albümün ikinci sürprizi ise sözü ve müziği İlhan Şeşen’e ait olan ve daha önce Grup Gündoğarken’in ‘İstanbul Atina İstanbul’ albümünde de seslendirdiği ‘Temenni’ şarkısı bu kez usta müzisyen Vedat Sakman’ın yorumuyla hayat buluyor. Ayrıca İlhan Şeşen, bu albümde tüm şarkılarını kendi gitarıyla çalıyor.
Son dönemde dinledikleri albümleri sorduğumda ise gelen yanıtlar çok çarpıcı. İlhan Şeşen, “Artık albüm diye bir şey kalmadı. Herkes gibi ben de interneti kullanıyorum. Daha çok eski şarkıları dinliyorum” derken, Vedat Sakman ise şu sözlerle anlatıyor neler dinlediğini: “Yani artık sağdan soldan kulağımıza ne gelirse onu dinler olduk. Özellikle kaset, CD, plak gibi materyaller ortadan yok oldu. Plak az da olsa tercih edilir durumda. Böyle olunca haliyle kafamız karıştı. Kafe, restoran gibi yerlerde de müzik çalınmaz oldu. Hatta çalınan yerlerde ‘Müziği kapatır mısınız?’ diyorlar. Herhalde artık müzisyenlerin kendilerini sorgulama zamanı geldi. Nerede hata yaptık ki insanlar müzikten bu derece uzaklaşır oldu diye.”
RÖPORTAJ: ZEYNEP GÜLER CEYLAN
