Ana SayfaBERNA ABİKGaipten bir ses, pardon film senaryosu…

Gaipten bir ses, pardon film senaryosu…

‘Gaipten Filmler’ Instagram sayfası, aslında bir ‘film öyküleri’ profili ve hesabın yöneticileri bu alanda bir ilk olduklarını söylüyor. Tabii söz konusu olan gerçekten de ‘gaipten’ filmler. Yani var olmayan, çekilmemis, yalnızca hayal edilmis, sözde filmler. Bir film hikâyesi yazıyor, bir afiş hazırlıyor ve ortada gerçekten vizyona girmiş gibi onun üzerine konusuyorlar. Biz de bu ekibin arkasında kim var diye merak ettik.

BERNA ABİK

Kim bu ‘Gaipten Filmler’ ekibi?

Hesaptakfilm hikâyelerini yazan, afişleri tasarlayan iki kişiyiz.  Reklamcılık ya da edebiyatla uğraşmıyor ve anonim kalmak istiyoruz, anlayışınız için şimdiden teşekkürler. Ayrıca 20’lerinden 50’lerine her yaş grubundan dört kişilik bir fahri danışma kurulumuz var ama henüz kendilerine bir şey danışma fırsatı bulamadık.

Neden?
Çünkü daha biz ağzımızı açmadan, “Bakın şöyle bir hikâye süper olur” diyor ve kendi hikâyelerini anlatmaya başlıyorlar.  Biz de, danışamadığımız danışma kurulumuz da, sinema dünyasına uzak kişileriz ya da bir seyirci kadar yakınız.

‘Gaipten Filmler’ hesabı nasıl ortaya çıktı?
Film öyküsünü genellikle senaryonun mümkün olan en kısa özeti olarak tanımlıyorlar ve filmler bir film öyküsüyle başlayan uzun bir süreçten sonra karşımıza geliyor. Bu süreçte şöyle bir kabul var: Bir film öyküsü ya film olacak kadar değerlidir ya da tamamen değersizdir; filme çekilmemişse film öyküsünü kimsenin okumasında yarar yoktur.

Oysa bir film öyküsü, filme çekilip çekilmemesinden bağımsız olarak güzel, değerli, anlamlı, ilginç olabilir. Buna rağmen, film öykülerinin senaristler –yapımcılar– yönetmenler arasına sıkışıp kalması, insanların çekilmemiş film öykülerine rahatça ve bol bol ulaşamıyor olması çok saçma.

Çekilmemiş film öyküsü okumak gayet anlamlı bir sanatsal uğraş, bir hobi, bir keyif kaynağı olabilir.  Çekilip çekilmeyeceğine bakmadan film öyküsü yazmak öykü yazarlığının yeni ve popüler bir türü olarak görülebilir. Kim neyi nasıl görürse görsün, sonuçta film öyküsü okumak, okuyan açısından bir filmi hayal etmek için harika bir fırsattır ve film öyküleri bağımsızlıklarına kavuşmalıdır. Bu düşünceyle,  ‘Gaipten Filmler’ sayfasında film öyküleri yazıp paylaşıyor ve okuyanları bu öyküleri zihinlerinde filme çekmeye davet ediyoruz.  Olayımız bu.

Yayımladıklarınız sizin yazmak istediğiniz senaryoların özetleri, film olsun istediğiniz öyküler mi?
Hayır. Biz film öyküsü okuma işine alışılsın, bu talep edilsin istiyoruz. Bu nedenle butik değiliz. Film öyküsü yayıncılığının hipermarketiyiz, “Ne ararsan var”cıyız. O nedenle bazen olağanüstü kötü olmayı başarmış, okuyanın okuduğunu inkar etmesinde yarar olan film öykülerine de yer veriyoruz. Onların da ayrı bir cazibesi oluyor. Bu arada sayfamızda yalnızca dramatik filmler değil gaipten belgeseller de var. Onların da ayrı bir lezzeti var.

Hayalinizde ünlü bir senarist olmak yok yani…
Hayır ama yayımladığımız film öykülerinden biri filme çekilirse ne hissedeceğimizi konuştuk tabii aramızda. Telif ücretini aldığımızı hissederiz yalnızca. Ama başarıya ulaştığımızı hissetmeyiz.

Peki amaç ne?
Aklımızda, bir gün ‘Gaipten Filmler’de de yayımlamayı düşündüğümüz şöyle bir senaryo var: Bütün dünyada insanlar film öyküsü okuma işini o kadar tutkuyla benimsiyor ki, film ve dizi izlemeye ayrılan toplam süre azalıyor. Bu durumdan dünya sineması ve dijital platform endüstrisinin devleri çok rahatsız oluyorlar. (Onlar kendilerini bilir!)  Bizi masaya davet ediyorlar ve sayfamızı kapatma karşılığında akıl almaz paralar öneriyorlar. Biz de “Bu parayla COVID-19 aşısının yeryüzündeki herkese eşit ve ücretsiz dağıtımını sağlayacaksınız olur” gibi bir şey diyoruz gayet kahramanca. Bu yolda sıkı bir sözleşmeyle masadan kalkıyor, endüstrinin devlerine boyun eğmiş gibi görünmek pahasına sayfamızı kapatıyor ve hemen ertesi gün, olmayan filmlerin fragmanlarını yayımladığımız ‘Gaipten Fragmanlar’ adlı yeni sayfamızı açıyoruz. İlk röportajı da İstanbul Life’a veriyor ve “Film fragmanlarının başlı başına bir değer olarak görülmemesi kabul edilemezdi. İyi bir film fragmanı izlemek için ortada bir film olması gerekmiyor” diyoruz.

O zaman bunu şimdiden ikinci bir röportaj sözü olarak kabul edelim. Afişleri de siz tasarlıyorsunuz sanırım…
Evet, ve çok büyük ölçüde kendi çektiğimiz fotoğrafları kullanıyor, çok nadir olarak da telif hakkı olmayan görsellerden yararlanıyoruz. Film afişleri, ortada gerçekten bir film varmış hissi verdiği için bizim açımızdan önemli. Tabii afişlerdeki tüm isimler uydurma. Bazen çok kolay oluyor bu isim uydurma işi, bazense inanılmaz ölçüde zor. İsimleri seçerken bazı örtülü ve dolaylı göndermeler yaptığımız da oluyor tabii ama bunları açık etmek istemeyiz haliyle.

Filmleri gerçek sananlar oluyor mu?
Profilimizde şu uyarı var: “DİKKAT! Salonumuz sanal, filmlerimiz gaiptendir. Sayfamız bir film hayal etmenin tüm güzellik ve tehlikelerini içerir. Filmleri başka yerde aramayınız.”   Kimseyi yanıltmak istemiyoruz ama buna rağmen insanlar doğal olarak sosyal medyaya sınırlı bir dikkatle yaklaşıyorlar ve filmleri gerçek sananlar oluyor elbette. Filmlerin ‘gaipten’ olduğunu fark edince işin tadına varanlar olduğu gibi, “Öyküsünü okuduğum filmi izlemek istersem hayal kırıklığı yaşarım”  deyip takibi bırakanlar da oluyor. Onlar yine de gizli gizli sayfaya bakıyorlardır belki, kim bilir.

Yorumlar nasıl peki?
Bazılarına zevkli bir oyun gibi geliyor. Filmi izlemiş gibi, yönetmeni tanır, diğer filmlerini bilir gibi yorumlar yapılıyor. Bunlar bize çok keyif veriyor. Bazen tabii bu oyunda kendine ‘nemrut eleştirmen’ rolünü biçenler de oluyor, onların yorumları da eğlenceli. Yorumlarda en tuhaf konu ‘spoiler vermek’ konusu. Ortada gerçek bir film olmadığı için bizim spoiler vermemiz söz konusu bile olamaz ama yine de film gerçekte olsun ya da olmasın, ısrarla hikâyenin sonu yazılmasın isteyenler oluyor. Biz de bazen yazıyor bazen yazmıyoruz.

Bir de GMDb puanınız var…
Evet, o da oyunumuzun tatlı bir parçası.  Bir ay boyunca yayımladığımız filmleri ulaştıkları beğeni sayısına göre sıralıyoruz. GMDb puanı, takipçilerin “Gaip Maip Demedim beğendim” tipindeki davranışlarını ifade ediyor. Instagram sayfamıza ilk kez göz gezdirecekler için her ayın 15’inde yayımladığımız GMDb listeleri iyi bir yol gösterici olabilir.

 

RÖPORTAJ: BERNA ABİK

 

RELATED ARTICLES

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Populer Yazılar